Akupunktur

Akupunktur nedir?

Akupunktur, bir tamamlayıcı tıp, doğu tıbbı yöntemidir. Vücut yüzeyindeki bazı nokta veya noktaların iğnelenmesi ile hastalıkları tedavi etmeyi amaçlayan bir tedavi tarzıdır; ülkemizde daha çok ağrı giderilmesi, zayıflama ve kilo verme konularında kullanılan bir tedavi şekli olarak bilinmektedir. Halbuki akupunktur sadece bu konularda değil birçok hastalığı tedavi edici bir yöntemdir. Akupunktur noktaları, vücut yüzeyindeki çizgisel meridyenler, kanallar üzerinde yerleşmişlerdir. Bu noktalar günümüzde iğne ile, basma ile, ultrasound, ışık veya elektrik akımı ile uyarılırlar. Akupunktur tedavisi bu noktaların uyarılması esasına dayanır. Akupunktur, Latince bir kelime olup iğne manasına gelen acus ile delmek, iğnelemek manasına gelen punctura kelimelerinden türemiş, batı dillerinde acupuncture halinde kullanıma girmiştir. Türkçeye iğnelemek olarak tercüme edilebilir.

Akupunktur vücutta bulunan 361 tane genel nokta 48 ekstra nokta ve kulakta bulunan 150 nokta üzerine uygulanan bir tedavi metodu. Bu noktalar lazer, manyetik dalga veya bir iğne ile uyarıldığı zaman oradan itilen mesajlar hem o bölgeyi hem de birtakım merkezleri uyararak iç salgı bezlerinden birtakım salgıların ortaya çıkmasını sağlıyor ve bu salgılar da gidip o arızalı bölgeyi tedavi ediyor. Sürekli ağrı çeken hastalar üzerinde çok faydalı etkiler görülmektedir.

Her kişinin kendisine özgü akupunktur noktaları vardır. İşte biz o noktaları özel bir dedektör ile veya anatomik yerleşkesini tespit edip, iğneler vasıtasıyla uyararak tedavi yapıyoruz. Kullanılan iğneler çelik-gümüş karışımı olup, akupunktur noktasının derinliğine göre boyları değişmektedir.

Akupunkturun Felsefesi

Akupunktur Çin’de 5000 yılından beri bilinen bir tedavi yöntemidir. Günümüzden tam 4700 yıl önce Çin’in Sarı Krallık döneminde yazılan “HUANG DY NEY JYNG” kitapta akupunktur ve moxibusyon (ısı ile yapılan tedavi) uzunca anlatılır. Ayrıca bu kitapta kanal ve noktalar, iğneler, manipulasyon teknikleri ve akupunkturun tedavi ettiği hastalıkları hakkında detaylı bilgi verilir. “HUANG DY NEY JYNG” ilk tıp kitabı olarak kabul edilir.

Geleneksel Çin felsefesine göre insan, yaşayan evrenin bir parçası olarak kabul edilir ve her şeyin içinde mevcut olan evrensel gücün insanın da içinde bulunduğuna inanılır. “Ciğ” (Çi diye okunur) adı verilen bu güç = “enerji” insan vücudunda meridyen denilen kanallarda dolaşır. İnsan vücudunda toplam 14 meridyen vardır (12 çift ve 2 tek).

Çin’deki inanışa göre “CİĞ” (enerji); YİN ve YANG evrensel güçlerin etkisi altındadır. YİN kelimesinin doğrudan anlamı gölge, karanlık, ay, olumsuz, soğuk, kadın, gece, yeryüzü, iç taraf; YANG kelimesinin anlamı ise ışık, aydınlık, güneş, olumlu, sıcak, erkek, gündüz, gökyüzü, dış taraftır.

Taijii Simgesi

Amblem TAIJYI (BÜYÜK İKİLEM) YİN ve YANG’ı simgeler. Siyah YİN’i, beyaz YANG’ı simgeler. Ancak YİN’in içinde YANG, YANG’ın içinde YİN vardır. Yani geleneksel Çin felsefesine göre gökte, yerde ve tüm varlıklarda insan dahil YİN ve YANG parçaları bulunur. Örneğin, vücudun görünen dış yüzü, üst kısmı ve sırt kısmı YANG iken, iç organlar, vücudun alt kısmı, iç kısmı ve karın YİN karakterindedir.

Geleneksel Çin felsefesine göre vücut enerjinin (CHY) herhangi bir azlığı, denge bozukluğu veya fazlalığı veya kesintiye uğraması YİN ve YANG’ın arasındaki dengenin de bozulmasına neden olur, bu da kişilerin hasta olmasına yol açar. Hastaları yenmek için bozulan dengeyi sağlamak için hasta belli aralıklarla akupunktur tedavisi görür, yani seanslara katılır. (bir seans 20-40 dakika arası sürebilir)

Etki Mekanizması

Doğunun felsefe ve tıp yaklaşımında akupunktur ve tıbbi masajın etki mekanizmasını anlamak için vücuttaki denge sistemini kavramak gerekir. Bütün alemde gece-gündüz, soğuk-sıcak, dişi-erkek, acı-tatlı gibi zıtlıklar dengesi vardır. İnsan vücudunda da bu zıtlıklar dengesi söz konusudur. Çin felsefesinde buna Yin ve Yang dengesi denir.

İnsan vücudunda 12 adet çift ve 2 adet tek meridyen bulunur. Bu meridyenler enerji kanallarıdır. Bu kanallar gözle görülemezler ve vücudu baştan başa dolaşırlar. Meridyen olarak adlandırılan bu kanallarda dolaşan şey hayat (çiğ) enerjisidir. Çin felsefesine göre bu sistemdeki fonksiyon bozuklukları, insan vücudundaki aksaklıkları doğurur.

İşte akupunktur, bozulan bu enerji akışını tekrar düzene koymaktadır.

Bilimsel açıdan tıp yaklaşımında akupunktur bağlantılı diğer tıbbi yöntemlerin etkisini şöyle açıklayabiliriz: Vücut adeta bir kimya fabrikası gibi çalışır ve bu üretilen kimyasallar vücudun elektriksel enerjisi ile dengelenir. İşte bu kimyasal ve elektriksel sistemdeki eksiklikler hastalıkları meydana getirir ya da düşünce ve yaşam tarzındaki aksaklıklar bu sisteme zarar vererek hastalıkları oluşturur.

Akupunktur elektriksel ve kimyasal olarak bozulmuş dengeyi yeniden oluşturur ve kimya fabrikası gibi çalışan bedenin kendi ilacını üretmesini sağlarlar.

Akupunktur ile Tedavi Edilen Hastalıklar

İlk defa 1978 yılında Filipinler’de toplanan WHO (World Health Organisation = Dünya Sağlık Örgütü) akupunktur ile tedavi edilebilir hastalıkların bir listesini yayımladı. Daha sonra 1994 yılı İtalya Cervia’daki WHO Asamblesinde genişletilerek kabul edilen endikasyon listesi tekrar düzenlenmiştir.

Bilimsel kontrol gruplu çalışmalarla akupunktur etkinliği ispat edilmiş hastalıklar:

Sırt ve bel ağrıları
Boyun ağrısı
Siyatik
Tenisçi dirseği
Diz ağrısı (Gonartroz=diz kireçlenmesi)
Omuzun periartriti
Yüz (trigeminal nevralji) ağrısı
Baş ağrıları (Migren, sinüzit, gerilim ve boyun kireçlenmesine bağlı baş ağrıları)
Dental (diş) ağrıları
Temporo-mandibüler disfonksiyon (çene eklemi rahatsızlıkları)
Romatoid artritis
Operasyon sonu ağrıları
Doğum indüksiyonu (Başlatma)
Bebeğin anne karnındaki pozisyonunun (malpozisyon) düzeltilmesi
Gebelik bulantı ve kusmaları
Felç (ilk 3–6 ay içinde)
Esansiyel hipertansiyon
Renal kolik (Böbrek taşı ağrısı)
Lökopeni (lökositlerin azalma durumunda)
Radyasyon ve kemoterapi yan etkilerinin tedavisinde
Alerjik rinit (Alerjik burun nezlesi)
Bilier kolik (Safra kesesi taşı ağrısı)
Depresyon
Akut basilli dizanteri
Primer dismenorhea (Ağrılı adet, regl)
Akut epigastralji
Peptik ülser (Mide ve on iki parmak bağırsağı ülseri)
Akut ve kronik gastrit
Abdominal (karın) ağrıları
Akne vulgaris (sivilce)
Alkol bağımlılığı ve detoksifikasyonu (arındırılması)
Periferik yüz felci
Bronşiyal astma
Kanser ağrılarında
Kardiyak (kalp) neurosis (psikolojik ağrılarında)
Kolesistit (Safra kesesi iltihabı)
Kolelitiasis (Safra kesesi taşı)
Stres
Diabetes Mellitus (İnsüline bağımsız=Tip 2)
Kulak ağrısı (nedensiz)
Epistaksis (Burun kanaması)
Kadın infertilitesi (Organik bulgusu olmayan)
Fasiyal spazm
Fibromiyalji ve tendinitis (Kas ve tendonlaryn rahatsızlığı)
Gut artritis
Uykusuzluk
Doğum ağrısının azaltılması
Süt eksikliği
Erkek seksüel bozukluğu (Organik olmayan)
Meniere
Post herpetik sonu ağrılar (Zona sonu ağrıları)
Obezite (Basit)
Morfin, kokain ve eroin bağımlılığı
Osteoartritis (kemik kireçlenmeleri)
Burger (Trombo-anjitis obliterans)
Polikistik over sendromu
Adet öncesi gerginlik sendromu
Kronik prostat iltihabı
Nedensiz kaşıntı
Reynaud sendromu
Tekrarlayıcı alt idrar yolu enfeksiyonları
İdrar retansiyonu (içerde kalması)
Sjögren sendromu
Boğaz ağrısı (Tonsillitte bağlı)
Boyu kaslarının ani spazmı (tutulması)
Nikotin bağımlılığı
Ülseratif kolit (Spastik kolon)
İdrar yolları taşı